keşkeler çok sevilir. hayatından memnun olmayan her insanın ilk lafıdır keşke. keşkeler arasına sığdırılan bir yaşamsa başkasına özenmekten başka bir şey değildir bana göre. keşke demem ben o yüzden. her insanın her hatayı yapabileceğine inanırım.
ikinci üçüncü şanslar çok önemlidir benim nazarımda. hataların süreklilik kazandığı yerde kasıt vardır. o yüzden bugün birine çok kızmış olabilirim ancak bir hafta sonra veyahutta kızgınlığım geçince bir kez daha oturup konuşulabilecek olduğunu düşünürüm hemen hemen her insanla...
insanlar konuşarak ve bir saat sonra ölebileceğini bilerek yaşamalıdırlar. konuşaraktan kastım bilinçaltında hemen hemen herkesin bulunduğu şiddete karşı durmak tabii ki. şiddeti çıkar yol olarak görenler acınasıdır zannımca. her insan birisine kızabilir, delirebilir falan. ancak bir insanın maddi bütünlüğüne zarar vermeye çalışmak hem inandıklarına en ufak bir saygısı olmadığını hem de kendine olan düşmanlığıdır aslında. kendi eksiklerini kendi bedenine olan kızgınlığını dışarıya çıkarır -savunma amaçlı olmayan- şiddet. hele ki ölebileceğini o uygulanan şiddet sonunda bilmek en acısı. öldürmek veya ölmekten daha büyük acı yoksa ve bir gün mecburen olacaksa bunu öne çekmenin ne anlamı var ki? hele ki bir dakika sonra bile bunun başa gelme ihtimali varken...
ben önümdeki bir dakikayı yaşama peşinde olan bir insanım. bir dakika sonra bütün bu çabaların hiç bir anlamı olmayabileceğini biliyorken 1 saat sonra bilmem nerede bululaşalım demek bile saçma. belki gerçekleşebilir kolayca ancak olmaz ise hesap sorulacak bir durumda değildir...
o yüzden müsait değilim bu aralar...
4.19.2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
tali yol
gözetmenler
Nineteen Eighty-Four

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder